DÖKÜLMÜŞLER





Yıldızlar yerini almadı gecenin üzerinde
Fakat içimiz dağlandı akşamın sisiyle
İki adım ileri bir adım geri gidiyoruz. 
Duygularımızı kaldırımlardan yürüyerek saklıyoruz. 
Yoksa yolun ortasından yalın ayak yürümek geçiyor içimizden, 
Yolun sonunda bir kaban duruyor, 
Üşüyenleri ısıtsın  diye
Boynumuzda güneşin varlığından kalma umutların sıcaklığı, 
Belimizde kemersiz bir keten pantolon!
Dudaklarımızda kuramadığımız kelimelerin kuruluğu. 
Yağmur, fırtına olsa duruşumuzu bozmayacakmışız gibi
Korkularımız ıslanmak değilde yolun uzayacak olması. 
Ve başladı yağmur, önce bir kaç damla saçlarımızı okşadı, 
Sonra Ebabil kuşlarının bıraktığı taş kadar sert yağmaya  başladı
Düşüncelerimiz acıyor düşen her damlasıyla
Her acıyan düşüncemiz kafamızdan bir tutam saç aldı. 
Sabaha dazlak çıkma korkusuyla, yol arkadaşımız yoldan caydı.
Bir ağırlık daha eksildi bendimizden 
Yol zorlaşınca insan hafifletirmiş yükünü
Şimdi yalnız yürüyoruz yıpranmış bir çift bot ve adım başı tekleyen kalplerimizle.
Vardık en sonunda kabana, giyindik ısınmak için
Bedenimizin soğukluğunu aldı götürdü incecik kaftan
Fakat içimizdeki serinlik yerini fırtınalara teslim etti
İçimizdeki soğukluğun sebebinin doğayla bağlantısı olmadığını anladık,
Güneşli bir günde ,kalabalık bir grupla çıktığımız bu yolu 
Fırtınalı bir günde pörsümüş bir çift bot ve tekleyen kalplerimiz ile bitirdik.. 
Üşümemizin sebebini biliyorduk fakat dile getirmeye çekiniyorduk.
Botları çıkarıp yalınayak  devam ettik yürüyüşümüze
Sadece kalbimizle, artık bilinmezliğe gidiyoruz.
Siyah kabanımız bembeyaz bir örtü gibi geliyor gözümüze..

                                          M.SERHAT KAYA 

Yorumlar

Popüler Yayınlar